Kıyamet Alametleri Nelerdir? Deccal, Mehdi, Ye'cuc Me'cuc: Gerçekler ve Efsaneler

Kıyamet alametleri, Deccal, Mehdi ve Ye'cuc Me'cuc hakkında merak ettiklerinizi bu yazıda bulabilirsiniz. İslami kaynaklardan derlenmiş bilgiler ve farklı yorumlarla kıyamet senaryolarına ışık tutuyoruz.

Kasım 23, 2025 - 10:03
Kasım 23, 2025 - 10:15
 0  1
Kıyamet Alametleri Nelerdir? Deccal, Mehdi, Ye'cuc Me'cuc: Gerçekler ve Efsaneler

1) Kıyamet Alametleri: Zamanın Sonu Mu, Yoksa Yeni Bir Başlangıç Mı?

Kıyamet alametleri, insanlık tarihinin en eski ve en çok merak edilen konularından biri. Sadece dini metinlerde değil, mitolojilerde, efsanelerde ve hatta modern bilim kurgu eserlerinde bile kıyamet teması sıklıkla karşımıza çıkar. Peki, bu alametler ne anlama geliyor? Gerçekten bir sonun habercisi mi, yoksa yeni bir başlangıcın işaretleri mi? İslami kaynaklara göre kıyamet alametleri, küçük ve büyük olmak üzere ikiye ayrılır. Küçük alametler, kıyametin yaklaştığını gösteren, günlük hayatta sıkça karşılaşılan olaylardır. Büyük alametler ise kıyametin kopmasına yakın gerçekleşecek, olağanüstü olaylardır. Bu alametlerin her biri, aslında insanlığa birer uyarı niteliğindedir. Kötülüklerin artması, ahlaki değerlerin zayıflaması, savaşların ve doğal afetlerin çoğalması gibi olaylar, bizlere kendimizi sorgulamamız ve daha iyi bir dünya için çaba göstermemiz gerektiğini hatırlatır. Kim bilir, belki de kıyamet alametleri, sadece bir son değil, aynı zamanda yeni bir başlangıcın, daha adil ve daha güzel bir dünyanın müjdecisidir.

Gurme Notu: Unutmayın, her alamet birer işarettir. Bu işaretleri doğru okumak ve anlamak, geleceğe daha bilinçli ve hazırlıklı bakmamızı sağlar.

Servis/Rota Önerisi: Kıyamet alametleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için güvenilir İslami kaynaklara başvurabilir, farklı yorumları okuyarak kendi düşüncelerinizi oluşturabilirsiniz.


2) Deccal: Fitnenin Sembolü, İmtihanın Ta Kendisi

Deccal, ahir zamanda ortaya çıkacağına inanılan, büyük bir fitne ve imtihan kaynağıdır. İnsanları doğru yoldan saptırmak, kötülüğe teşvik etmek ve dünyayı kaosa sürüklemek için elinden geleni yapacaktır. Deccal'in en belirgin özelliği, insanları aldatma yeteneğidir. Olağanüstü güçlere sahip olacak, mucizeler gösterecek ve kendisini ilah ilan edecektir. Ancak, gerçek müminler onun yalanlarına kanmayacak ve imanlarını koruyacaklardır. Deccal'in ortaya çıkışı, aslında insanlığın bir sınavıdır. Bu sınavda başarılı olmak için, imanımızı güçlendirmeli, bilgimizi artırmalı ve ahlaki değerlerimize sahip çıkmalıyız. Deccal'in fitnesi, sadece dışarıdan gelen bir tehlike değil, aynı zamanda içimizdeki nefsin de bir yansımasıdır. Kötülüğe meyletmek, hırslarımıza yenik düşmek ve dünyevi zevklere aşırı bağlanmak, bizleri Deccal'in tuzağına düşürebilir. Bu nedenle, sürekli olarak kendimizi kontrol etmeli, nefsimizle mücadele etmeli ve Allah'a sığınmalıyız. Deccal'in varlığı, bizlere dünyanın geçiciliğini ve ahiretin önemini hatırlatır. Bu dünyada kalıcı olmadığımızı, asıl yurdumuzun ahiret olduğunu ve bu bilinçle yaşamamız gerektiğini unutmamalıyız.

Gurme Notu: Deccal'in fitnesinden korunmak için, Kur'an ve sünnete sımsıkı sarılmalı, alimlerin nasihatlerini dinlemeli ve salih insanlarla birlikte olmalıyız.

Servis/Rota Önerisi: Deccal hakkında daha fazla bilgi edinmek için hadis kitaplarını okuyabilir, güvenilir alimlerin açıklamalarını dinleyebilirsiniz.


3) Mehdi: Adaletin Temsilcisi, Umudun Kaynağı

Mehdi, ahir zamanda zuhur edeceğine inanılan, adaleti tesis edecek, zulmü ortadan kaldıracak ve İslam'ı yeniden canlandıracak olan mübarek bir şahsiyettir. Mehdi'nin gelişi, insanlık için bir umut ışığıdır. Dünyanın dört bir yanında yaşanan adaletsizlikler, savaşlar ve zulümler, Mehdi'nin zuhuruyla son bulacaktır. Mehdi, insanları bir araya getirecek, birlik ve beraberliği sağlayacak ve İslam'ın öğretilerini yeniden hayata geçirecektir. Onun liderliğinde, dünya barış ve huzur içinde yaşayacaktır. Mehdi'nin en önemli özelliği, adaletli olmasıdır. Kimseye ayrım yapmayacak, hakkaniyetle hükmedecek ve her türlü zulmün karşısında duracaktır. Mehdi, aynı zamanda büyük bir alim ve liderdir. İslam'ı çok iyi bilecek, insanları doğru yola sevk edecek ve onlara örnek olacaktır. Mehdi'nin zuhuru, kıyametin yaklaştığını gösteren önemli bir alamettir. Ancak, Mehdi'nin ne zaman geleceği ve kim olacağı kesin olarak bilinmemektedir. Bu nedenle, sürekli olarak Mehdi'yi beklemek yerine, onun gibi adaletli, dürüst ve ahlaklı bir insan olmaya çalışmalıyız. Mehdi'nin gelişi, bizlere sorumluluklarımızı hatırlatır. Daha iyi bir dünya için çaba göstermeli, adaleti savunmalı ve iyiliği yaymalıyız. Belki de Mehdi, hepimizin içindedir. Belki de her birimiz, kendi çapımızda birer Mehdi olabiliriz.

Gurme Notu: Mehdi'yi beklemek güzeldir, ancak ondan daha da güzeli, onun gibi olmaya çalışmaktır.

Servis/Rota Önerisi: Mehdi hakkında daha fazla bilgi edinmek için İslami kaynaklara başvurabilir, farklı yorumları okuyarak kendi düşüncelerinizi oluşturabilirsiniz.


4) Ye'cuc ve Me'cuc: Kaosun Habercileri, Setlerin Ardından Gelen Tehlike

Ye'cuc ve Me'cuc, Kur'an'da ve hadislerde bahsedilen, kıyamet alametlerinden biridir. Zülkarneyn tarafından inşa edilen bir setin arkasında yaşayan, yeryüzüne yayıldıklarında büyük bir yıkım ve kaosa neden olacak olan kavimlerdir. Ye'cuc ve Me'cuc'un en belirgin özelliği, sayıca çok olmaları ve kontrol edilemez bir şekilde yayılmalarıdır. Yeryüzündeki her şeyi yiyecek, içecek ve yok edeceklerdir. Onların gelişi, insanlık için büyük bir felaket olacaktır. Ye'cuc ve Me'cuc'un ne zaman ortaya çıkacağı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, bazı alametlerin gerçekleşmesiyle setin yıkılacağına ve onların yeryüzüne yayılacağına inanılır. Bu alametler arasında, ahlaki değerlerin zayıflaması, savaşların ve doğal afetlerin çoğalması gibi olaylar yer alır. Ye'cuc ve Me'cuc'un varlığı, bizlere dünyanın geçiciliğini ve ahiretin önemini hatırlatır. Bu dünyada kalıcı olmadığımızı, asıl yurdumuzun ahiret olduğunu ve bu bilinçle yaşamamız gerektiğini unutmamalıyız. Ye'cuc ve Me'cuc'un fitnesinden korunmak için, Allah'a sığınmalı, dualar etmeli ve iyilik yapmaya devam etmeliyiz. Onların gelişi, bizlere sorumluluklarımızı hatırlatır. Daha iyi bir dünya için çaba göstermeli, adaleti savunmalı ve iyiliği yaymalıyız. Belki de Ye'cuc ve Me'cuc, sadece dışarıdan gelen bir tehlike değil, aynı zamanda içimizdeki kötülüğün de bir yansımasıdır. Kötülüğe meyletmek, hırslarımıza yenik düşmek ve dünyevi zevklere aşırı bağlanmak, bizleri onların etkisine sokabilir. Bu nedenle, sürekli olarak kendimizi kontrol etmeli, nefsimizle mücadele etmeli ve Allah'a sığınmalıyız.

Gurme Notu: Ye'cuc ve Me'cuc'un fitnesinden korunmak için, imanımızı güçlendirmeli, bilgimizi artırmalı ve ahlaki değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Servis/Rota Önerisi: Ye'cuc ve Me'cuc hakkında daha fazla bilgi edinmek için İslami kaynaklara başvurabilir, farklı yorumları okuyarak kendi düşüncelerinizi oluşturabilirsiniz.


5) Duman: Gökyüzünden Yükselen Uyarı, Tövbe Çağrısı

Duman, kıyamet alametlerinden bir diğeri olarak kabul edilir ve gökyüzünden yükselecek yoğun bir dumanı ifade eder. Bu duman, insanları saracak ve büyük bir korku ve panik yaratacaktır. Bazı yorumlara göre bu duman, dünyayı saran kirliliğin, ahlaki çöküşün ve manevi boşluğun bir sembolüdür. Dumanın yükselmesi, insanlığa bir uyarı niteliğindedir. Kötülüklerden vazgeçmek, tövbe etmek ve Allah'a yönelmek için bir fırsattır. Ancak, dumanın etkisi altında olanlar, bu uyarıyı anlamakta zorlanacak ve pişmanlık duymakta gecikeceklerdir. Duman, aynı zamanda bir imtihandır. İman edenler, bu zorlu durumda sabırlı olacak, Allah'a sığınacak ve birbirlerine destek olacaklardır. İnkâr edenler ise, korku ve panik içinde çaresiz kalacaklardır. Dumanın ne zaman yükseleceği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, bazı alametlerin gerçekleşmesiyle bu olayın yaşanacağına inanılır. Bu alametler arasında, ahlaki değerlerin zayıflaması, savaşların ve doğal afetlerin çoğalması gibi olaylar yer alır. Dumanın varlığı, bizlere dünyanın geçiciliğini ve ahiretin önemini hatırlatır. Bu dünyada kalıcı olmadığımızı, asıl yurdumuzun ahiret olduğunu ve bu bilinçle yaşamamız gerektiğini unutmamalıyız. Dumanın fitnesinden korunmak için, Allah'a sığınmalı, dualar etmeli ve iyilik yapmaya devam etmeliyiz. Onun yükselmesi, bizlere sorumluluklarımızı hatırlatır. Daha iyi bir dünya için çaba göstermeli, adaleti savunmalı ve iyiliği yaymalıyız.

Gurme Notu: Dumanın fitnesinden korunmak için, imanımızı güçlendirmeli, bilgimizi artırmalı ve ahlaki değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Servis/Rota Önerisi: Duman hakkında daha fazla bilgi edinmek için İslami kaynaklara başvurabilir, farklı yorumları okuyarak kendi düşüncelerinizi oluşturabilirsiniz.


6) Güneşin Batıdan Doğması: Alışılmışın Dışında Bir İşaret, Tövbe Kapısının Kapanışı

Güneşin batıdan doğması, kıyamet alametlerinden en dikkat çekici olanlarından biridir. Alışılmışın tamamen dışında olan bu olay, dünyanın düzeninin bozulduğunun, kıyametin yaklaştığının açık bir işaretidir. Güneşin batıdan doğmasıyla birlikte, tövbe kapısı kapanacak ve artık iman etmek veya tövbe etmek mümkün olmayacaktır. Bu olay, insanlık için son bir fırsattır. Ancak, bu fırsatı değerlendirmek için çok geç kalınmıştır. Güneşin batıdan doğması, aynı zamanda bir imtihandır. İman edenler, bu olağanüstü olaya rağmen imanlarını koruyacak ve Allah'a sığınacaklardır. İnkâr edenler ise, korku ve panik içinde çaresiz kalacaklardır. Güneşin batıdan ne zaman doğacağı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, bazı alametlerin gerçekleşmesiyle bu olayın yaşanacağına inanılır. Bu alametler arasında, ahlaki değerlerin zayıflaması, savaşların ve doğal afetlerin çoğalması gibi olaylar yer alır. Güneşin batıdan doğması, bizlere dünyanın geçiciliğini ve ahiretin önemini hatırlatır. Bu dünyada kalıcı olmadığımızı, asıl yurdumuzun ahiret olduğunu ve bu bilinçle yaşamamız gerektiğini unutmamalıyız. Güneşin batıdan doğmasının fitnesinden korunmak için, Allah'a sığınmalı, dualar etmeli ve iyilik yapmaya devam etmeliyiz. Onun doğuşu, bizlere sorumluluklarımızı hatırlatır. Daha iyi bir dünya için çaba göstermeli, adaleti savunmalı ve iyiliği yaymalıyız.

Gurme Notu: Güneşin batıdan doğmasının fitnesinden korunmak için, imanımızı güçlendirmeli, bilgimizi artırmalı ve ahlaki değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Servis/Rota Önerisi: Güneşin batıdan doğması hakkında daha fazla bilgi edinmek için İslami kaynaklara başvurabilir, farklı yorumları okuyarak kendi düşüncelerinizi oluşturabilirsiniz.


7) Dabbe: Yerden Çıkan Konuşan Hayvan, İnsanlara Gerçekleri Anlatan Elçi

Dabbe, kıyamet alametlerinden bir diğeri olarak kabul edilir ve yerden çıkacak olan, insanlarla konuşacak olan bir hayvanı ifade eder. Dabbe, insanlara kimin mümin, kimin kâfir olduğunu söyleyecek ve onları ayırt edecektir. Bazı yorumlara göre Dabbe, ilahi bir elçidir ve insanlara gerçekleri anlatmak, onları uyarmak için gönderilecektir. Dabbe'nin konuşması, insanlık için son bir fırsattır. Ancak, bu fırsatı değerlendirmek için çok geç kalınmıştır. Dabbe'nin ortaya çıkışı, aynı zamanda bir imtihandır. İman edenler, Dabbe'nin sözlerine kulak verecek ve imanlarını güçlendireceklerdir. İnkâr edenler ise, Dabbe'yi yalanlayacak ve azaba duçar olacaklardır. Dabbe'nin ne zaman ortaya çıkacağı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, bazı alametlerin gerçekleşmesiyle bu olayın yaşanacağına inanılır. Bu alametler arasında, ahlaki değerlerin zayıflaması, savaşların ve doğal afetlerin çoğalması gibi olaylar yer alır. Dabbe'nin varlığı, bizlere dünyanın geçiciliğini ve ahiretin önemini hatırlatır. Bu dünyada kalıcı olmadığımızı, asıl yurdumuzun ahiret olduğunu ve bu bilinçle yaşamamız gerektiğini unutmamalıyız. Dabbe'nin fitnesinden korunmak için, Allah'a sığınmalı, dualar etmeli ve iyilik yapmaya devam etmeliyiz. Onun çıkışı, bizlere sorumluluklarımızı hatırlatır. Daha iyi bir dünya için çaba göstermeli, adaleti savunmalı ve iyiliği yaymalıyız.

Gurme Notu: Dabbe'nin fitnesinden korunmak için, imanımızı güçlendirmeli, bilgimizi artırmalı ve ahlaki değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Servis/Rota Önerisi: Dabbe hakkında daha fazla bilgi edinmek için İslami kaynaklara başvurabilir, farklı yorumları okuyarak kendi düşüncelerinizi oluşturabilirsiniz.


8) Ateş: Yemen'den Çıkan Sürücü, İnsanları Mahşere Sevk Eden Alamet

Ateş, kıyamet alametlerinden sonuncusu olarak kabul edilir ve Yemen'den çıkacak olan büyük bir ateşi ifade eder. Bu ateş, insanları mahşer yerine sevk edecek, onları toplayacak ve kıyametin kopmasına zemin hazırlayacaktır. Ateşin çıkışı, insanlık için sonun başlangıcıdır. Artık geri dönüş yoktur ve herkes yaptıklarının hesabını verecektir. Ateşin çıkışı, aynı zamanda bir imtihandır. İman edenler, bu zorlu durumda sabırlı olacak, Allah'a sığınacak ve birbirlerine destek olacaklardır. İnkâr edenler ise, korku ve panik içinde çaresiz kalacaklardır. Ateşin ne zaman çıkacağı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, diğer alametlerin gerçekleşmesiyle bu olayın yaşanacağına inanılır. Ateşin varlığı, bizlere dünyanın geçiciliğini ve ahiretin önemini hatırlatır. Bu dünyada kalıcı olmadığımızı, asıl yurdumuzun ahiret olduğunu ve bu bilinçle yaşamamız gerektiğini unutmamalıyız. Ateşin fitnesinden korunmak için, Allah'a sığınmalı, dualar etmeli ve iyilik yapmaya devam etmeliyiz. Onun çıkışı, bizlere sorumluluklarımızı hatırlatır. Daha iyi bir dünya için çaba göstermeli, adaleti savunmalı ve iyiliği yaymalıyız.

Gurme Notu: Ateşin fitnesinden korunmak için, imanımızı güçlendirmeli, bilgimizi artırmalı ve ahlaki değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Servis/Rota Önerisi: Ateş hakkında daha fazla bilgi edinmek için İslami kaynaklara başvurabilir, farklı yorumları okuyarak kendi düşüncelerinizi oluşturabilirsiniz.


9) Ahlakın Zayıflaması ve İnsanların Değer Kaybı: İçimizdeki Kıyametin İşaretleri

Kıyamet alametleri sadece gökyüzünde veya yeryüzünde gerçekleşecek olaylarla sınırlı değildir. Belki de en önemli alametler, içimizde, toplumumuzda ve ilişkilerimizde yaşanan değişimlerdir. Ahlaki değerlerin zayıflaması, insanların birbirine olan saygısının azalması, dürüstlüğün ve adaletin yerini bencilliğin alması, aslında kıyametin içimizde başladığının işaretleridir. İnsanların değer yargıları değişiyor, maneviyat yerini maddiyata bırakıyor ve ahlaki çöküş hızla yayılıyor. Bu durum, toplumun temelini sarsıyor ve geleceğimizi tehdit ediyor. Aile bağları zayıflıyor, komşuluk ilişkileri kayboluyor ve insanlar yalnızlaşıyor. İletişim kopukluğu, hoşgörüsüzlük ve nefret söylemleri artıyor. Bu olumsuz gelişmeler, aslında hepimizin sorumluluğunda. Daha iyi bir dünya için, öncelikle kendimizden başlamalıyız. Ahlaki değerlerimize sahip çıkmalı, dürüst ve adaletli olmalı, birbirimize saygı duymalı ve sevgiyle yaklaşmalıyız. Unutmayalım ki, kıyamet sadece bir son değil, aynı zamanda yeni bir başlangıç olabilir. Ancak, bu başlangıcın güzel olması için, içimizdeki kıyameti durdurmalı ve ahlaki değerlerimizi yeniden canlandırmalıyız.

Gurme Notu: Ahlaki değerlerimizi korumak ve geliştirmek için, kendimizi sürekli olarak sorgulamalı, hatalarımızdan ders çıkarmalı ve iyilik yapmaya gayret etmeliyiz.

Servis/Rota Önerisi: Ahlaki değerler hakkında daha fazla bilgi edinmek için dini ve felsefi kitaplar okuyabilir, ahlaklı insanlarla birlikte olabilir ve topluma faydalı işler yapabilirsiniz.


10) Savaşlar, Doğal Afetler ve Salgın Hastalıklar: Dünyanın Çığlıkları, İnsanlığın İmtihanı

Savaşlar, doğal afetler ve salgın hastalıklar, insanlık tarihinin her döneminde var olmuştur. Ancak, son zamanlarda bu olayların sıklığı ve şiddeti artmıştır. Bu durum, kıyametin yaklaştığını gösteren alametler olarak yorumlanmaktadır. Savaşlar, masum insanların ölümüne, şehirlerin yıkımına ve büyük acılara neden olmaktadır. Doğal afetler, evleri, iş yerlerini ve yaşamları yok etmekte, insanları çaresiz bırakmaktadır. Salgın hastalıklar, tüm dünyayı etkisi altına almakta, sağlık sistemlerini zorlamakta ve insanların korku içinde yaşamasına neden olmaktadır. Bu olaylar, aslında insanlığın bir imtihanıdır. Bu zorlu süreçte, birbirimize destek olmalı, yardıma muhtaç olanlara yardım etmeli ve dayanışma içinde olmalıyız. Savaşların, doğal afetlerin ve salgın hastalıkların nedenleri üzerine düşünmeli, hatalarımızdan ders çıkarmalı ve daha iyi bir gelecek için çalışmalıyız. Unutmayalım ki, dünya hepimizin ortak evidir. Bu evi korumak ve daha yaşanabilir bir hale getirmek, hepimizin sorumluluğundadır. Savaşların, doğal afetlerin ve salgın hastalıkların fitnesinden korunmak için, Allah'a sığınmalı, dualar etmeli ve iyilik yapmaya devam etmeliyiz. Bu olaylar, bizlere sorumluluklarımızı hatırlatır. Daha iyi bir dünya için çaba göstermeli, adaleti savunmalı ve iyiliği yaymalıyız.

Gurme Notu: Savaşların, doğal afetlerin ve salgın hastalıkların fitnesinden korunmak için, imanımızı güçlendirmeli, bilgimizi artırmalı ve ahlaki değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Servis/Rota Önerisi: Savaşlar, doğal afetler ve salgın hastalıklar hakkında daha fazla bilgi edinmek için güvenilir kaynaklara başvurabilir, farklı yorumları okuyarak kendi düşüncelerinizi oluşturabilirsiniz.

Kıyamet alametleri, Deccal, Mehdi ve Ye'cuc Me'cuc gibi konular, insanlık tarihinin en çok merak edilen ve tartışılan konularından olmuştur. Bu konular hakkında farklı yorumlar ve inanışlar bulunmaktadır. Ancak, önemli olan, bu alametleri sadece birer kehanet olarak görmek yerine, bizlere birer uyarı olarak algılamaktır. Kötülüklerden vazgeçmek, iyiliğe yönelmek, ahlaki değerlerimize sahip çıkmak ve daha iyi bir dünya için çaba göstermek, hepimizin sorumluluğundadır. Unutmayalım ki, kıyamet sadece bir son değil, aynı zamanda yeni bir başlangıç olabilir. Bu başlangıcın güzel olması için, içimizdeki kıyameti durdurmalı ve ahlaki değerlerimizi yeniden canlandırmalıyız. Kim bilir, belki de Mehdi, hepimizin içindedir. Belki de her birimiz, kendi çapımızda birer Mehdi olabiliriz.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Gurme Merhaba, ben Lezzet Avcısı Gurme! Türkiye’nin dört bir yanını dolaşıp, en iyi yemekleri keşfetmek benim işim! Küçük esnaf lokantalarından meşhur restoranlara, sokak lezzetlerinden unutulmaya yüz tutmuş geleneksel tariflere kadar her şeyi deniyor ve deneyimlerimi paylaşıyorum. Bloğumda, her şehrin kendine özgü tatlarını, denenmesi gereken özel yemeklerini ve gizli kalmış lezzet duraklarını bulabilirsiniz. Adana kebabından Gaziantep baklavasına, Kayseri mantısından Rize muhlamasına kadar damak çatlatan yemeklerin peşindeyim. Benim için her tabak bir hikaye anlatır ve o hikayeyi keşfetmek en büyük tutkum. Blogumda sadece yemek önerileri değil, aynı zamanda bu lezzetlerin kültürel ve tarihi arka planlarını da bulabilirsiniz. Türkiye’nin yemek kültürünü benimle keşfetmek isterseniz, takipte kalın! Çünkü lezzet dolu bir macera burada başlıyor!✨